Su yaşamın tüm hafızasını ve bilgeliğini barındırır, suyun çok yüksek bir arındırma, bırakma, yaşama ve şifa kapasitesi vardır. Su deneyimlerle ilgilenir, bilgileri ve olayları bir araya getirir. Yaratım enerjisi, potansiyeller, duygular, derinleşme, şifa, tefekkür, eril ve dişil enerjiler, bırakmak, anın içinde kalabilmek, ilişki dinamikleri gibi konularla doğrudan bağlantılı olan güçlü bir elementtir. Su elementi dişil bir enerjidir, bize kontrolü bırakmayı, kabulü, güvenmeyi, teslimiyeti hatırlatır. Su terapisi seansları ise suyun durağan, akışkan ve dinamik hâllerini içinde barındırır ve değişen tüm hâllerimizin birer yansımasıdır.
Su terapisi; vücudun enerji akışını düzenlemek ve stresi azaltmak için kullanılan, kişiyi suyun alanında ruhsal, fiziksel ve zihinsel olarak dengeye getiren bir terapi yöntemidir. Bu terapi yöntemi su öncesi, su yüzeyi, suyun altı ve köklenme süreci şeklinde ilerler. Suyun alanındaki bu süreçte kişiye somatik hareketler, meditasyon, nefes çalışması ve enerji çalışmaları uygulanarak vücudun enerji merkezi uyarılır. Suyun akışında kişi kendini serbest bırakarak derin bir rahatlama hâline geçer.
Seansın akışını belirleyen terapistten ziyade terapiyi alan kişidir. Alıcının ihtiyacına göre terapisti durağan, akışkan ve kimi zaman dinamik hareketler ile devam eder. Terapist alıcının suyun altına girmeye hazır olduğunu gözlemlerse onu suyun altına almaya başlar. Alıcı kendini hazır hissetmiyorsa suyun altına girmeden de gerçekleşebilir.
© 2017 Psychology and Counseling. All Rights Reserved